Necdet TAŞ

Mersin'de kurulması planlanan Sanayi Odası ile ilgili bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi.

Toplantıda odanın kurucu başkanı olması beklenen İş İnsanı Mahmut Arslan ve ona destek veren İş İnsanı Musa Timur süreçle ilgili bilgi verdi. Toplantıda ilk olarak söz alan Arslan, Mersin’de büyüyüp doğmasına rağmen birileri tarafında sürekli ötekileştirildiğini iddia ederek, “Benim Mersin ile geçmişim 70 yıllık bir süre” diyen Arslan, anne babasının Mardinli olduğunu, kendisinin ise Mersin’de doğup büyüdüğünü söyleyerek, “Sonradan beni Mardinli yaptılar, 30 yaşımdan sonra Mardin’i gördüm. Burası göçle kurulmuş bir şehir. Burada daha çok esas kurucuları Mısır’dan gelen çiftçiler. Onlara da bizim burada başka bir isim söylüyorlar. Bu 70 yılda kentin her etabında bulunmuş bir insanım. Ben her şeyimi Mersin’e borçluyum. Her şeyi burada kazandım. Bana hep, ‘Bu şehre Mersin’e neden hiçbir şey yapmıyorsun’ dediler hep, ‘ben doğma büyüme buralıyım, babam oralı olabilir’ dedim. Her şehrin zenginleri bulundukları şehirlere yardım etse hiçbir sorun kalmaz. 70 yıllık Merin tarihi içerisinde çok şeyler yaptık hep beraber. 150 yıl önce Mersin bir köydü. 150 yıllık bir şehrin yarısında bulunmuş bir insan olarak beni zaman zaman ötekileştiriyorlar halbuki ben onlardan önce buradaydım” ifadelerini kullandı.

MERSİN’DE KAYITLI 2 BİN 500 SANAYİCİ VAR

Süreçle ilgili bilgi veren Arslan, “Sanayi Odası’nın kurulmamasını Mersin’in en büyük sorunlarından biri olarak tanımlayan Arslan, “Bu çalışma sadece sanayinin ticaretin önünü açmayacak, şehrin de önünü açacak. Şehirde ki kurumsal firmaların sanayici olması gerekiyor. Sanayi Odası’nın kuruluşunda hepinizin bulunması lazım, desteğini istiyoruz. Çünkü sizler bizle birlikte var olacaksınız. Bu şehrin sanayiyi ihtiyacı var.  İlimizde aslında Sanayi Odası kurma çalışmaları 1990’larda başladı, geçen yıllarda yine denendi ama olmadı. Bunun başlangıcının ne olması lazım? Bu işe kim onay veriyor siyasi irade ve TOBB. Ben de gittim siyasi iradeye, ‘Beni tanıyorsunuz’ dedim, ‘evet’ dediler, ‘Beraber TOBB’a gidelim’ dedim ve gittik. TOBB’da Rıfat Hisarcıklıoğlu, ‘Evet Mersin’de çok büyük bir değişim var, Mersin bunu hak ediyor artık’ dedi. Bunu dışarıdan görüyorlar ama biz içinde yaşadığımız için göremiyoruz bazı şeyleri. Ayrıca orta vadeli planlarda Mersin için şuanda 12 OSB var ki 12 tane daha yeni planlandığı söyleniyor. Öte yandan çoğu bölgemizdeki komşu illerde olmak üzere ülkemizde 12 tane sanayi odası var. Sanayi odası olan vilayetlerde kişi başı gelir 10 bin doların üzerinde Mersin’de ise 8 bin 500 dolar ki bu arada ki fark sanayiden ileri geliyor. Sanayideki fark insanların konforlarına yansıyor. Ankara’dan onay aldıktan sonra buraya geldik. Önce Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’na gittik. Size bir kardeş geliyor dedik. Biz çalışacağız ama sizin de desteğinizi istiyoruz, beraber kuralım, mücadele edelim. Siz belki TOBB buna izin vermez diye düşünüyorsunuz’ dedik. Ama onlar ‘kesinlikle buna karşıyız, bu görevler biz yapıyoruz’ dediler. Ondan sonra Mersin – Tarsus Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Sabri Tekli ile görüştüm ve 300 üyesi ile bizimle olduğunu söyledi. Arkasından Mersin Sanayici ve İş İnsanları Derneği’ne (MESİAD) çok büyük bir destek gördük. Musa Bey'e yanınıza teşekkür ediyorum. Biz şimdi genellikle bölünmeyelim diye bir şey size geliyor. Bu bölünme psikolojisi siyasette de var biliyor musunuz? Bölünmeyelim, bölünmeyelim. Arkadaş, bu bölünme değil ki, Adana bölündü, yan taraftaki Gaziantep bölündü, yukarıdaki Kayseri bölündü. Bunlar ne oldu? Daha gelişti. Yani daha da gelişti. Yani kesinlikle bu bölünme değil. Bir kardeşi oluyor. Kardeş ne demek? Daha da büyüyecekler. Kardeş ne demek? Kardeş, ona yeni bir şey verecek. O nedenle yeni bir kardeşimiz olacak. Yani biz kesinlikle ticaret, sanayi burası çalışıyor, şunu yapıyor, bunu yapıyor demiyoruz. 2 bin 500 tane kayıtlı sanayicimiz var. Bu insanların muhakkak bir odaya kavuşması lazım” diye konuştu.

MTSO, SANAYİCİLERİN TALEPLERİNE KARŞILIK VEREMİYOR

Mersin’de Sanayi Odası’nın kurulması nedenlerini de sıralayan Arslan, “Gaziantep, Konya, İzmir gibi sanayileşmede büyük adımlar atan şehirlerimize baktığımızda, bağımsız sanayi odalarının sanayicilere sağladığı avantajlar ve bölgesel kalkınmaya katkıları açıkça görülmektedir. Türkiye’de toplam 12 ilde bulunan sanayi odaları, 1960-1966 yılları arasında kurulmuş ve sanayicilerin ihtiyaçlarına özel çözümler sunarak yerel ekonomiyi güçlendirmiştir. Sanayi odalarının bulunduğu iller, sanayi yatırımlarında büyük sıçramalar yapmış ve uluslararası rekabet gücünü artırmıştır. Mersin gibi güçlü bir üretim altyapısına, liman avantajına ve stratejik konuma sahip bir şehir için de bağımsız bir sanayi odası kurulması, sanayicilerimizin daha etkin desteklenmesini sağlayacak ve kentimizi Türkiye’nin en güçlü sanayi merkezlerinden biri haline getirecektir. Mersin Sanayi Odası, sanayicilerin spesifik ihtiyaçlarına odaklanırken, mevcut Ticaret ve Sanayi Odamız ticaret erbaplarının ihtiyaçlarına yönelik daha etkin hizmetler üreterek işbirliği içinde çalışacaktır. Böylece, her iki odanın da sağladığı hizmetler birbirini tamamlayarak, şehrimizin ekonomik kalkınmasını hızlandıracak ve ulusal ve uluslararası düzeyde daha güçlü bir rekabet avantajı elde etmesini sağlayacaktır” şeklinde konuştu.

MERSİN SANAYİ ODASI’NIN SANAYİCİLERE SAĞLAYACAĞI KAZANIMLAR

Mersin Sanayi Odası’nın sanayicilere sağlayacağı kazanımlara da dikkat çeken Arslan, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: “Sanayicilerin yeşil dönüşüm süreçlerini hızlandırmak için gerekli altyapıyı oluşturacak ve karbon vergileri ile sürdürülebilirlik standartlarına uyum sağlamak için stratejik destek verecektir. Dijitalleşme, verimlilik artışı ve ihracat desteğiyle sanayicilerin küresel rekabette güçlü bir konum elde etmelerini sağlayacak yapılar kuracaktır. Mersin Sanayi Odası, sanayicilerin haklarını güçlü bir şekilde savunarak, onların önünü açacak ve Mersin ekonomisini güçlendirecek etkili bir lobi gücü oluşturacaktır. Bu sayede, sanayicilerin daha iyi fırsatlara ulaşması sağlanacak ve küresel pazarda rekabet avantajı kazanacaklardır. Sanayi Odası’nın kurulması, OSB’lerin güçlenmesini, yeni yatırımların kente çekilmesini ve Mersin’in Türkiye’nin üretim üssü haline gelmesini sağlayacaktır. TOBB Başkanı Sayın Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun da belirttiği gibi, üretim, yatırım, istihdam ve ihracat kapasitesini artırmak ülke ekonomisi için hayati önem taşımaktadır. Mersin’in sanayi odası ihtiyacı, bu büyük vizyonun bir parçası olarak değerlendirilmelidir. Bu süreci sağduyu ve iş birliği içinde yürütmeye, Mersin ekonomisini ve sanayisini hak ettiği en üst noktaya birlikte taşımaya davet ediyoruz. Üretim ekonomisini güçlendirmek için ortak akıl ve dayanışma ile hep birlikte işbirliği içinde hareket etmeliyiz.”

TİMUR; “SANAYİ ODASI GÜÇLÜ BİR KURUM OLACAK”

Mersin’de sanayi odasının kurulması için destek veren İş insanı Musa Timur ise, “Bir gözümüz ticaret odası ise diğer gözümüz sanayi odasıdır. Ticaret ve sanayi odası başkanı, yönetimi, meclisler bizim kardeşlerimizdir. Sanayi odası da ticaret odasının kardeşidir. Deniz Ticaret odamızın 1989’da doğduğu bir şehirde birlikte TOBB kurumlarıdır. Yasaya göre sanayi odası üyelerini aynı zamanda ticaret odasına da üye olabiliyorlar. Eğer yüzde 30-40 civarında bu grup aynı zamanda ticaret odasına üye. Eğer bir şirket hem ticaret hem de sanayi odasına kayıtlı ise kanuna göre aidat ikiye bölünüyor. Yarısını ödüyor her bir odaya. Ülke genelinde sanayi odalarının olduğu illerde üyeler kadar değer miktarda aynı zamanda ticaret odasını da üyeleridir. Mersin Deniz Ticaret Odası, 1989’da dünyaya gelmiştir şimdi de ticaret odasına yeni bir kardeş geliyor bu kardeş sanayi odasıdır. Birlikte çalışacak, daha çok güçlü olacak ve bir çok ortak proje gerçekleştirecekler. Üniversiteden kültür merkezine, sanayi bölgelerine kadar kentteki odalar işbirliğinde bugüne kadar birçok sosyal, kültürel, ekonomik çalışmaya imza atılmıştır. Kurumların işbirliğinde birçok çalışma yapıldı. Yeni kurumlar memlekete daha çok fayda sağlamak istiyor. Sanayi odası güçlü bir kurum olacaktır. MESİAD gibi derneklerimiz sanayi odası gibi güçlü olmadıkları halde bu memlekete neler kattı, neler başardı biliniyor. Sanayi odamızın bu memleket için gelecek için ekonomik büyümeye daha çok katkısı olacaktır. Aslında bir bölünme yok. Sanayi odası kuruldu diye Adana, Kayseri, Konya bölünmedi. Sanayi odası yeni bir kardeş” dedi.