Kolon kanserinden sağlık beslenmeyle korunun!


Kolon kanserinde erken teşhisin tedavi şansını arttırdığının altını çizen Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tahsin Çolak, “Kolon kanseri genellikle 50 yaşın üzerindeki bireylerde görülür. Özellikle kırmızı et ve işlenmiş et ürünlerinin aşırı tüketimi ile kolon kanseri arasındaki bağlantı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Sağlıklı bir bağırsak yapısı için lif yönünden zengin sebze, meyve ve tam tahılların tüketimi öneriyorum. Sağlıklı bir metabolizma, kolon kanseri riskini düşürmeye yardımcı olabilir” dedi.

 

Tarih : 14 Mart 2025 Cuma 16:43

Haber Merkezi

Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde Kolon Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında çeşitli etkinlikler düzenlendi. Kurulan stantlarda hastaneye gelen ziyaretçiler, hemşireler tarafından kolon kanseri farkındalığı konusunda bilgilendirildi. Hazırlanan tanıtım broşürleri dağıtılarak kolon kanseri konusunda dikkatli olunması gerektiği ve erken teşhisin önemi vurgulandı. MEÜ Tıp Fakültesi Türkan Saylan Konferans Salonu'nda da bir panel düzenlendi. Panelde kolon tarama kriterleri, güncel ve kişiselleştirilmiş tedavi yaklaşımları konularında ayrıntılı bilgiler paylaşıldı.

“ERKEN TEŞHİSTE TEDAVİ ŞANSI ARTIYOR”

Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tahsin Çolak, kolon kanserinde güncel tedavi yaklaşımlarına değindiği konuşmasında Kolon (bağırsak) kanserinin, genellikle poliplerden geliştiğini ve erken teşhisle tedavi şansı arttığına değindi. Prof. Dr. Çolak, “Kolon kanserinin tedavi yöntemleri arasında cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi yer alır. İleri evrede bile uygun tedavi ile yaşam süresi uzatılabilir. Sağlıklı beslenme, fiziksel aktivite ve sigaradan uzak durma gibi yaşam tarzı değişiklikleri, kolon (bağırsak) kanseri riskini azaltabilir. En erken belirtilerinden biri bağırsak alışkanlıklarında meydana gelen değişikliklerdir. Kabızlık, ishal veya dışkının incelmesi gibi durumlar haftalarca devam edebilir. Normalde bağırsak hareketleri günlük yaşamda belirli bir düzene sahiptir, ancak kolon kanseri bağırsakta bir tıkanıklık oluşturduğunda dışkının geçişini zorlaştırabilir. Dışkıda kan görülmesi, kolon kanserinin belirtilerinden biridir. Kan, genellikle rektuma yakın tümörlerden kaynaklanır. Kanama sürekli olmayabilir ve bazen yalnızca belirli aralıklarla fark edilebilir.” dedi.

“TAM TAHILLAR TÜKETİN”

Kolon kanserinin yaş ve yaşam tarzı etkenleri hakkında da bilgiler veren Prof. Dr. Tahsin Çolak, “Kolon kanseri genellikle 50 yaşın üzerindeki bireylerde görülür. Yaşlanmayla birlikte hücrelerin yenilenme mekanizmalarında bozulmalar olur, bu da kolon hücrelerinin anormal şekilde büyüyerek kansere dönüşme olasılığını artırır. Fiziksel aktivite eksikliği, obezite, sigara kullanımı ve aşırı alkol tüketimi kolon kanseri riskini artıran başlıca yaşam tarzı faktörleridir. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyerek ve zararlı alışkanlıklardan uzak durarak bu riskler azaltılabilir. Düşük lif içeren, yüksek yağ oranına sahip bir diyet kolon kanseri riskini artırabilir. Özellikle kırmızı et ve işlenmiş et ürünlerinin aşırı tüketimi ile kolon kanseri arasındaki bağlantı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Sağlıklı bir bağırsak yapısı için lif yönünden zengin sebze, meyve ve tam tahılların tüketimi öneriyorum. Sağlıklı bir metabolizma, kolon kanseri riskini düşürmeye yardımcı olabilir.” şeklinde konuştu.

DOÇ. DR. BOZKURT; “KOLONOSKOPİ ÖNEMLİ”

Panelde söz alan Genel Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Hilmi Bozkurt ise kolon kanseri tarama kriterleri hakkında konuştu. Doç. Dr. Bozkurt, “Kolon kanserinin tanısında kullanılan en önemli yöntem kolonoskopidir ve bağırsak iç yüzeyinin detaylı incelenmesini sağlar. Ayrıca, dışkıda gizli kan testi ve görüntüleme yöntemleri (BT, MR, PET) tanıyı desteklemek için kullanılır. Erken evrede tespit edilen kolon kanseri, tedavi şansı yüksek bir hastalık olduğu için düzenli tarama testleri hayati önem taşır. Kolonoskopi, kolon kanseri tanısında kullanılan en etkili yöntemdir. Uzun bir esnek tüp ile bağırsağın iç yüzeyi incelenir ve şüpheli lezyonlardan biyopsi alınabilir. Polipler veya erken evredeki lezyonlar kolonoskopi sırasında çıkarılarak kansere dönüşmeleri önlenebilir. BT (Bilgisayarlı Tomografi), MR (Manyetik Rezonans) ve PET taramaları, kolon kanserinin yayılımını ve evresini değerlendirmek için kullanılır. Bu yöntemler, tümörün diğer organlara sıçrayıp sıçramadığını tespit ederek tedavi planlamasında yol gösterir.” ifadelerini kullandı. Panelin son konuşmacısı ise İç Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Ali Oğul oldu. Doç. Dr. Oğul, kolon kanseri tedavisinde medikal onkolog gözüyle güncel tedavi yaklaşımları ve kişiselleştirilmiş tedavi yöntemlerine değindi. İmmünoterapinin kolon kanserinde yeni nesil bir tedavi yaklaşımı olduğunun altını çizen Doç. Dr. Oğul, “Bu yöntemle bağışıklık sisteminin kanser hücrelerini tanımasını ve onlara saldırmasını sağlayarak bağışıklık sisteminin kanserle savaşmasına yardımcı olabiliyoruz. Onkoloji Bölümü’nde hastalarımızı çok yönlü mercek altına alarak hem onların sağlıklı yaşamlarına geri dönmelerini sağlamayı hem de yaşam kalitesini artırmayı hedefliyoruz” dedi. MEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Yusuf Usta da obezitenin kanser hastalıklarının en önemli risk faktörü olduğuna ve obezitenin ülkemizde bir pandemi şeklinde yayılmasının çok çeşitli sağlık sorunları olarak karşımıza çıktığına değindi. Panel, konuşmacılara teşekkür belgesi takdim edilmesinin ardından sona erdi.

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!





 
  Akdeniz Gazetesi


 
  FLAŞ HABER
 

  BASIN İLAN KURUMU İLANLAR

 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün


  SOSYAL MEDYA
 
 

 


  

 
 
ANASAYFA BİK İLANLAR İLETİŞİM KÜNYE GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
akdenizgazetesi.net © Copyright 2019-2025 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA