Neşet TORUN
Tarsus Emek ve Demokrasi Platformu, Suriye’de Alevilere yönelik katliamlar ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet El Şara’nın Türkiye’ye gelişiyle ilgili Tarsus Yarenlik Alanı’nda kitlesel bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasında, emperyalist güçlerin desteğiyle iktidara taşındığı iddia edilen Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) lideri Colani’nin Alevilere yönelik sistematik bir soykırım gerçekleştirdiği öne sürülerek, Türkiye’ye giriş yaptığı andan itibaren savaş suçlusu olarak yargılanması gerektiği vurgulandı. Açıklamayı platform adına Emin Mustafa Doğru okudu. Açıklamada, “Alevi katili Colani ülkemizden defol” denilerek sert bir şekilde tepki gösterildi.
“SURİYE’DE SİSTEMATİK KATLİAM UYGULANIYOR”
Burada platform adına bir açıklama yapan Mustafa Doğru, “Bugün burada, bir insanlık suçunu tekrar hatırlatmak, emperyalizmin ve onun taşeronlarının kirli oyunlarını ortaya çıkarmak için toplandık. Çünkü yanı başımızda, Suriye'de, emperyalist güçlerin desteğiyle iktidara taşınan HTŞ çeteleri eliyle sistematik bir soykırım uygulanıyor. Bu ülkenin vicdanlı insanları, bu halkın onurlu evlatları olarak, Suriye'de katliamın gölgesinde barış ve kardeşlik mücadelesi veren Alevi halkı için bir kez daha haykırıyoruz. Bir katili saygın kişilik gibi kabul etmek, tüm katilleri aklamaktır. Irkçı ve şeriatçı çevrelerin gözdesi Colani ve çetesi, Ortadoğu'da emperyalizmin maşalığını yapan, insanlığa karşı sayısız suç işleyen barbarlardır. HTŞ'yi muhatap almak başta Alevi soykırımına ve tüm katliamlara onay vermek, taraf olmak anlamına gelir. Ülkemizi yoksullar, emekçiler, öğrenciler kadınlar ve muhalif kesimler için yaşanmaz hâle getirenler, kendisine muhalefet edenleri yargı eli ile tutuklatanlar, Suriye'de kan dökülmesine seyirci kalarak aslında tüm Alevileri tehdit etmektedir. Yani Suriye'de ölümü gösteriyor, burada sıtmaya razı olun diyorlar. Soykırımcı barbarlar çetesinin lideri Colani, ülkemize giriş yaptığı andan itibaren tutuklanarak uluslararası savaş suçlusu olarak yargılanmalıdır. Colani'nin gelişi, sadece Alevilere değil, bu topraklarda Cumhuriyeti, barışı, eşitliği, laikliği savunan herkesin onuruna yapılmış açık bir saldırıdır. Türkiye, savaş suçlularının, mezhepçi çetelerin, halk düşmanlarının barınacağı bir liman değildir, olamaz” ifadelerini kullandı.
“BU CİNAYETLER MÜNFERİT DEĞİL! BU BİR SOYKIRIMDIR
Buradan tüm yetkililere sesleniyoruz: Diplomatik oyunlarla meşrulaştırılarak milyonlarca insanın can güvenliği neden tehdit edilmektedir? Biz bu karanlığı yakından tanıyoruz. Bizi Hama'da, Tartus’ta, Lazkiye'de katledenler kimlerse; Sivas’ta, Maraş’ta, Çorum'da, Reyhanlı’da, Suruç'ta,10 Ekim'de katledenler de aynı zihniyetten beslenenlerdir ve biz mutlaka bunun hesabını soracağız. Tarih boyunca katliamcılara boyun eğmedik, şimdi de eğmeyeceğiz. Susmadık susmayacağız” şeklinde konuşan Doğru, “Takım elbise giymekle terörizm zihniyetini unutturduğu zanneden Colani, bugün olduğu gibi geçmişte de birçok katliamda yer almıştır. Suriye’de 8 Aralık 2024'ten bu yana, yani yaklaşık dört-beş aydır, Alevi halkı toplu kıyımlara maruz kalıyor. Kadın, çocuk, yaşlı demeden, sadece kimliklerinden dolayı insanlar infaz ediliyor. Silahlarını teslim etmiş, hiçbir direniş göstermeyen siviller kaçırılıyor, öldürülüyor, evlerinden atılıyor, mallarına el konuluyor, açlığa mahkûm ediliyor. Bu vahşeti yönetenler, başındaki isim Ahmet el Şara, yani bilinen adıyla Colani, yaptığı açıklamalarda bu katliamları “münferit olaylar” diyerek geçiştirmeye çalışıyor. Ama biz biliyoruz: Bu cinayetler münferit değil! Bu bir soykırımdır. Kirdaha ve Ceble'de Alevi halkın evlerine el konulmak istendi. Evini savunan bir kişi, Colani'nin askerleri tarafından oracıkta vurularak öldürüldü. Bu olay üzerine halkın tepki göstermesiyle, teröristler kalabalığa ateş açtı ve yüzlerce insan hayatını kaybetti. Colani'ye bağlı ve çoğu Uygur, Özbek, Çeçen olan bu terör unsurları, halkı kışkırtarak Alevi bölgelerine saldırılar düzenlemeye başladı.Bunun ardından Humus'ta, Banyas'ta, Tartus'ta, Hama'da insanlar sadece Alevi oldukları için katledilmeye başlandı. Eski rejimin askerleri bahanesiyle doktorlar, öğretmenler, işçiler, çiftçiler öldürülüyor. İki küçük kardeşe önce hanginizi öldürelim denilerek çocuklar katledildi. Tartus'ta bir doktor, eşi ve iki çocuğuyla birlikte evinde taranarak öldürüldü. Ceble'de siviller yakalandı, işkence gördü, köpek gibi havlatılarak infaz edildi. Beşikte iki yaşındaki bir bebek bile kurşunlanarak öldürüldü. Portakal bahçesinde çalışan gençler makineli tüfeklerle tarandı. Kadınlar kaçırıldı, tecavüz edildi, evleri yağmalanıp yakıldı. Ve tüm bu vahşeti yapanlar, bunu din adına yaptıklarını söylüyor. Sormak istiyoruz: Hangi dinde, hangi inançta masum insanları öldürmek vardır? Hangi vicdan bu katliamları kabul edebilir? Dünya buna ne zaman “dur” diyecek? Düne kadar kendilerinin bile terörist ilan ettikleri HTŞ çeteleri, bugün emperyalizmin maşası olarak kullanılıyor. Onları kim silahlandırdı? Kim yönlendirdi? Kim iktidara taşıdı? Cevap: ABD ve Batılı güçler! Peki, HTŞ'nin arkasında sadece emperyalistler mi var? Hayır” dedi.
“GERÇEKLERİ SAKLAYAN HERKES, BU SUÇA ORTAKTIR”
“Susmayacağız, duymazdan gelenlere duyuracak, Alevi soykırımı gerçekleştirenlerin karşısında olacağız. Türkiye'de yandaş basın gerçeği örtbas ediyor. Katledilen insanlar, Türkiye'deki yandaş basın tarafından “Esad'ın eski askerleri” diye sunuluyor. Oysa öldürülenler ne askerdi, ne silahlıydı. Onlar sadece kimliklerinden dolayı katledilen sivillerdi. Gerçekleri saklayan herkes, bu suça ortaktır. Kardeşler, biz yıllardır bu savaşın emperyalist bir savaş olduğunu anlatıyoruz” şeklinde konuşan Doğru, “Bu yüzden susturulmaya çalışıyoruz. Gerçekleri haykırdığımız için üzerimize geliyorlar. Ama korkmuyoruz, susmayacağız. Bugün Suriye'de olanlar sadece bugünün meselesi değildir. Bu katliamların kökeninde yüzyıllardır süregelen Alevi düşmanlığı vardır. HTŞ, Emevi zihniyetinin bugünkü temsilcisidir. Ve emperyalistler, kendi çıkarları için bu zihniyeti beslemekte, büyütmektedir. Peki, Avrupa nerede? Nerede o Batı'nın demokrasi ve insan hakları söylemleri? Söz konusu Aleviler olunca neden herkes suskun? Söz konusu Mazlum Halklar olunca neden kulaklarınız işitmiyor, gözleriniz görmüyor. Susmayacağız. Susturamayacaklar. Gördüklerimizi duyuracak, sesimizi yükselteceğiz. Suriye’de çocuklar katlediliyor. Suriye’de kadınlar, anneler, babalar, gençler katlediliyor. Suriye’de Alevi katliamı devam ediyor. Suriye’de bir halk katlediliyor!” dedi.